Aykırı Yazılar

Bu blogda, 40 yıl boyunca kaleme aldığım makaleleri okuyacaksınız. Genelde tasavvufi konulara eğilen söz konusu yazılar, ezelden beri insanoğlunun aklını kurcalayan bazı temel sorunlara açıklık getirme iddiasındadır.

22 Ekim 2008 Çarşamba

BU AYETLER NE DİYOR?

Bazı İslam bilginleri, Kuran’ın Müminun Suresindeki (99-101) ayetlerin reenkarnasyonu kesin olarak reddettiğini iddia etmede birbirleriyle yarışıyorlar. Onlara göre bu ayetler şüpheye meydan vermeyecek şekilde reenkarnasyonu yalanlıyor! Oysa biz tam tersini düşünüyoruz. Söz konusu ayetler, ruh varlığının tekrar bedenlenemeyeceğini değil, belirli bir bedende belirli bir kimlikle yaşayan insanın, aynı beden ve kimlikle tekrar dünyaya dönemeyeceğini söylüyor. Arada dağlar kadar fark var. Bize göre, reenkarnasyon tezini savunanların söyledikleriyle, ayetlerdeki yargılar arasında hiçbir çelişki yok.
Konunun daha iyi anlaşılması için bu ayetleri tekrarlamakta yarar var. Ayetlerde şöyle deniyor: “Nihayet onlardan her birine ölüm geldiğinde, Rabbim beni (dünyaya) geri gönder. Ta ki boşa geçirdiğim hayatımı orada bıraktıklarımla, yararlı çalışmalarla değerlendireyim derler. Asla, bu diyenin geçersiz görüşüdür. Onların ardında ba’s (mahşer) gününe kadar sürecek kabir alemi vardır. (Ba’s için) sura üflendiğinde aralarında ne soy sop vardır, ne de bir soranları.” (Müminun Suresi 99-101)
Ayetler gayet açık. Örneğin, Ali adındaki bir insanın aynı beden ve kişilikle eksiklerini tamamlamak için tekrar dünyaya dönmesinin mümkün olmadığını söylüyor, reenkarnasyon inancı da aynı kanıdadır. Ama Ali’yi bu yaşamında çekip çeviren ruh varlığı, eğer yeniden bedenlenmeye karar verirse, değişik bir beden ve kişilikle dünyaya dönebilir. İkinci varlığın John adıyla Amerika’da bedenlendiğini varsayarsak, John’un sadece bedeni ve kişiliği değil, deneyimleri, sosyal çevresi, ailesi, yaşadığı ülke, konuştuğu dil, zevkleri ve tercihleri de farklı olacaktır. O artık bir önceki yaşamda Ali’nin gereksinim duyduğu dersleri değil, John’un öte alemde oluşturduğu hayat planına (kadere) uygun dersleri deneyimleyecektir. Ayetler, Ali’nin aynı beden ve kişilikle tekrar dünyaya dönüp eksiklerini gideremeyeceğini söylüyor, ama aynı ruhun John adlı bir beden ve kişilikle dünyaya dönemeyeceğini söylemiyor. Elbette Ali’nin eksiklerini geri dönüp bizzat Ali tamamlayamaz, ama John aynı ruh varlığının eksiklerini tamamlamak için pekala yeniden bedenlenebilir. Burada baz alınması gereken bedenlenen kişiler değil, o kişileri dünyada temsil eden ruh varlığıdır, çünkü Ali ya da John olarak bedenlenen odur. Bu yüzden, ayetlerdeki ifadeyle reenkarnasyon inancı arasında çelişki yoktur.
“Onların ardında ba’s (mahşer) gününe kadar sürecek kabir alemi vardır. (Ba’s için) sura üflendiğinde aralarında ne soy sop vardır, ne de bir soranları” yargısına gelince, bu ifade tastamam yeniden bedenlenişi ima ediyor. Ruh varlığının Ali adlı tezahürünün öte aleme göçüp John kimliğiyle diriltileceği güne kadar, Ali’nin kabir hayatı geçireceği söyleniyor ki, bu reenkarnasyon inancında da benimsenen doğal bir süreçtir. Ba’s için, yani yeniden diriliş için sura üflenmesi, ruh varlığının John kimliğiyle dünyaya dönme isteğinin gerçekleşmesi anlamına gelir. Çünkü ruh varlığının Ali kimliğinden sıyrılıp John kisvesiyle bedenlenmeye karar vermesi arasında geçen süre Ali için kabir alemidir. Sura üflendiğinde Ali’nin kabir alemi sona erecek, John’un bedenlenişi gündeme gelecektir. Bazı İslam bilginlerini yanıltan nokta, ayetlerdeki mahşer’in büyük mahşerle karıştırılmasıdır. Oysa burada sözü edilen mahşer, tüm insanlığı kapsayan büyük mahşer değil, kişiye özgü mahşerdir, yani küçük kıyamettir. Başka bir deyişle, Ali’nin mahşeri John’un yeniden bedenlenişiyle sona ermektedir.
Özetlersek, söz konusu ayetler reddetmek şöyle dursun, reenkarnasyonu doğrular mahiyettedir. Ali’nin, hatalarını gidermek için tekrar dünyaya dönmesi mümkün değildir,
ama John kisvesine bürünen aynı ruhun olgunlaşmak için dünyaya dönmesi pekala mümkündür. Ali’nin tek bir hayatta yakalayamadığı olgunluğu, John ve John’dan sonra bedenlenecek kişilikler yakalayacaktır. Aslında bu ayetlerin öznesi ne Ali’dir, ne de John,
Ali’yi de John’u da yönlendiren ruh varlığıdır. Ayetler, hayatını boşa geçirmemesi, derslerini iyi öğrenmesi için Ali’ye uyarıda bulunmaktadır, çünkü Ali hayatta ne kadar başarılı olursa, John’un yükü o oranda hafifleyecektir!
Reenkarnasyon inancının muhalifleri, mal bulmuş mağribi gibi bu ayetlere sığınmaktan vazgeçmeliler, çünkü tutundukları dal çürük bir daldır, üstelik reenkarnasyon inancına hizmet eden bir dal! Ayrıca, aşağıda zikredeceğimiz ayetler varken, reenkarnasyon inancını Kuran’dan kovmak hayli güçtür: “Allah’a nasıl küfrediyorsunuz? Siz ölüler iken O diriltti. Sonra sizi yeniden öldürecek, tekrar diriltecek, nihayet ona döndürüleceksiniz” (Bakara Suresi 28. Ayet). “Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü geceye sokarsın ve ölüden diri çıkartırsın, diriden de ölüyü çıkartırsın. İstediğine hesapsız rızk verirsin” (Ali İmran Suresi 27. Ayet). “Ve Allah sizi yerden ot gibi bitirmiştir. Sonra oraya döndürecek, sizi yine (oradan) bir çıkarışla çıkaracaktır” (Nuh Suresi 17-18. Ayetler).

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa