Aykırı Yazılar

Bu blogda, 40 yıl boyunca kaleme aldığım makaleleri okuyacaksınız. Genelde tasavvufi konulara eğilen söz konusu yazılar, ezelden beri insanoğlunun aklını kurcalayan bazı temel sorunlara açıklık getirme iddiasındadır.

28 Nisan 2007 Cumartesi

YALNIZLIK

Yalnızlıktan yakınma, çünkü yalnız değilsin. Rüzgar saçlarınla oynaşıp yağmur pencereni tıklatırken, ağaç gölgesini üzerine salıp toprak seni doyururken yalnız olduğunu nasıl söyleyebilirsin? Evrenin her zerresinin bedenine eşlik ettiğini görmüyor musun? Kıpkırmızı açan gül, bahçede kanat çırpan kelebek ve bağrına olanca sevecenliğiyle sokulan şu köpek yavrusu yalnızlığını neden unutturamıyor?
Yalnızlık dediğin insan sıcaklığına duyduğun hasretse, bil ki çektiğin yalnızlık değil korkudur! Sen ve korku birlikte ürettiniz yalnızlığı, kuşkularla besleyip nefsin tezgahında büyüttünüz onu! Toprak gibi uyumlu ve sevecen olamadığın için serpilip boy verdi yalnızlığın, onun gibi almadan vermek hiç aklına gelmedi. Yalnızlık dediğin, zihninin dehlizlerinde gizlenen bir hayaletten başka şey değil!
Hiç yalnızlık çekmediğini söyleyen, hepten yalnızsın sen! Çevren sözüm ona dostlarla dolu, kötü gününde hiçbirini yanında bulamayacağın dostlarla. Alışverişe dostluk mu diyorsun, onlar kurumuş yaprağın dalı terk ettiği gibi terk ederler seni. Aldanışın, yanlış ata oynayan kumarbazın aldanışına benzeyecek. Kalabalıklar içindeki yalnızlıktır senin yalnızlığın, yani yalnızlık kere yalnızlık!
Gerçek yalnızlık o ki, insan kendini varoluşun dışında, ondan bağımsız bir varlık gibi algılaya, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sana. İşte gerçek yalnızlık bu, ilacıysa nefsin isteklerinden kurtulmak!
Ruhunun her bir parçası başka alemlere dağılmışken, yüksek benliğin seni ötelerden çekip çevirirken yalnız olman mümkün mü? Sana yol gösteren görünmez varlıklar dört bir yanını sarmışken, Tanrı sana “şah damarından daha yakınken” nasıl yalnız olabilirsin? Korkularını yendiğinde evrende yalnız olmadığını, yaratılmış her şeyle akıp gittiğini idrak edeceksin. Dahası, yaratılışın sen ve ben değil biz olduğunu, vücudun tek, tezahürlerin çok olduğunu kavrayıp yuvana döneceksin. Kalabalıkların ve yalnızlıkların olmadığı o yerde, o Sessizliğin Büyük Okyanusu’nda artık seni hiçbir duygu rahatsız edemeyecek.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa